Merhaba İdil ,
Brainstorming’ i birkaç haftadır yapıyoruz, artık herkes nasıl bir röportaj olduğu hakkında bayağı bir fikir edindi. Röportajı ben değil, sen yönlendireceksin ve bütün yaratıcılığını kullanarak sorulara cevap vermeni isteyeceğim. Bakalım nasıl olacak, hadi başlayalım !
G: Blog ve blogger kavramı çok uzun zamandır hayatımıza büyük bir değişiklik getirdi.Belki de birçok kişiye de okuma alışkanlığı kazandırdığı kanısındayım. Hergün neler yok neler var diye incelerken gerçekten çok özgün bloglarla karşılaşıyorum. Seninde OVERNIGHT FASHION adında bir blogun var. Peki sen hangi blogları takip etmeyi tercih ediyorsun ve senin için blog kavramı nasıl olmalı ?
İ : Şu günlerde blog kavramı uçsuz bucaksız,ama benim tercihlerim genellikle izleyici beğenirmi kaygisi taşimayan, yazarların kendi birikimlerini çekinmeden sunabildiği, adeta bizlere üçüncü bir göz olabilen platformlar oluyor. Takip ettiklerimden aklima gelenler:
fashionsquad, aandd.co, carolinesmode, Jak&Jil, fashion156, StyleTao, bleachblack, honestly, streetfsn, patternity…
G: Bugüne kadar seyahat
ettiğin yerlerde, sana en çok ilham veren şehir hangisi oldu ? O atmosferden
esinlenerek bir koleksiyon konsepti oluşturabilir misin ?
İ : Tek bir şehir söylemekten çok, Türkiye’nin çok kültürlü yapısı beni gerçekten cezbediyor. Örnegin Istanbul, köklerindeki birikimleri kaybetmeden modernize olabilmesi insanları çokca cezbediyor diye düşünüyorum. Benimde koleksiyon içeriklerim genelde bu çizgide ilerliyor. Alaturka denilebilecek kadar eski ve modası ve üretimi çoktan geçmiş kumaşlarla, günümüzün gelişmiş kesim, kalıp ve dikim tekniklerinin karışımını uygulamaya çalışıyorum ve çokca heyecanlandırıyor beni.
G: Senin moda anlayışına göre ,renk - doku- kesim üçlüsünü nasıl tanımlarsın ? Sana göre bu üçlemeyi en başarılı şekilde yapan tasarımcı kim olabilir ?
İ : En başarılı dersek aklima, Bora Aksu geliyor.Sonrasında Nicolas Ghesquière ( Balenciaga ). Genç tasarımcılardan ise Micheal Van der Ham .
İ : Tek bir şehir söylemekten çok, Türkiye’nin çok kültürlü yapısı beni gerçekten cezbediyor. Örnegin Istanbul, köklerindeki birikimleri kaybetmeden modernize olabilmesi insanları çokca cezbediyor diye düşünüyorum. Benimde koleksiyon içeriklerim genelde bu çizgide ilerliyor. Alaturka denilebilecek kadar eski ve modası ve üretimi çoktan geçmiş kumaşlarla, günümüzün gelişmiş kesim, kalıp ve dikim tekniklerinin karışımını uygulamaya çalışıyorum ve çokca heyecanlandırıyor beni.
G: Senin moda anlayışına göre ,renk - doku- kesim üçlüsünü nasıl tanımlarsın ? Sana göre bu üçlemeyi en başarılı şekilde yapan tasarımcı kim olabilir ?
İ : En başarılı dersek aklima, Bora Aksu geliyor.Sonrasında Nicolas Ghesquière ( Balenciaga ). Genç tasarımcılardan ise Micheal Van der Ham .
G: Mezuniyet defilende koleksiyonunu oluşturma sürecin nasıldı ? Kısa adımlarla anlatmanı istiyorum.
İ :Baslangıç sloganımız "Onlar için iyi birşeyler yap " olarak verildi. Bir soruna dikkat çekmemiz ve hatta bu soruna çözüm üretilmemiz bekleniyordu. Her zaman beni etkileyen, görme engelli insanlar üzerine calışmayı istedim. Onlar için bir çözüm üretmem çok zordu hatta belkide imkansız. Ancak onları anlayabilirsek, farkındalık yaratabiliriz diye düşündüm. Koleksiyonun başından sonuna kadar ( tasarım, kalıp, dikim…) her aşamada empati kurarak calıştım.
G : Yaratıcı bir gününü anlatabilir misin ? Nerelere gittin , neler yaptın ?
İ : Çizimler yapıyorum, kolajlar yapıyorum ve fotoğraf çekiyorum. Kendimle vakit geçirmeyi seviyorum sanırım. Sokaklara çıkıp insanları ve tavırları incelemek hoşuma gidiyor. Gün bitti diye düşünürken, bazen gecenin 3 ünde aklıma birşeyler geliyor ve yataktan firlayıp çizmeye, fotoğraflar çekmeye başlıyorum.G : Gardırobunda “İDİL” ‘ i tam anlamıyla tanımlayan kıyafetler hangileridir ?
İ : Alışveriş yaparken öncelikle giysinin kumaşina dokunduğumdan, dolabımda çok sayıda ipek ve benzeri kumaşlarla dikilmiş tasarımlar, yüksek belli pantalonlar, şallar ve çok sayıda bileklik-kolye gibi aksesuarlar var.
G: Senin ”MODA” n nasıl birşey ?
İ : Yeniyle eskiyi kendi stilimde de karıştırmayı seviyorum. Tek bir parçaya milyonlar yatırmayı saçma buluyorum. Zaten önemli olanın tek bir kıyafet değil kombinin nasıl gözüktüğüdür diye düşünüyorum.
G: “FASHION“ kelimesinin her harfiyle kendi moda anlayışını oluştur.
İ: F ascinating
A lter ego
S pontaneous
H ierarchic
I nsomnia
O bjective
N avigation
S pontaneous
H ierarchic
I nsomnia
O bjective
N avigation
WE ♥ BLINDSPOTS
No comments:
Post a Comment