BRAIN STORMING NEDIR?
Her hafta yaratıcı hisseden herkesle yapabileceğim bir çalışmadır.Sorular, çok basit , yalın ve anlaşılır. Cevaplar içinizden geldiği gibi olacak,tek istediğim kesinlikle çok çok düşünmeden bir anda cevaplanması.Çünkü herzaman ilk akla gelen fikirlerin,kelimelerin insanların kendisini en iyi ifade eden sözcükler olduğunu düşünürüm. Pat! diye söyle,bitsin. Düşük cümleler ,hatalı cümleler hersey kabul bu çalışmada. Eğer önümüzdeki haftalarda benimle bu çalışmaya katılmak isterseniz mail adresim işte burada:
egbecerikli@gmail.com Mail atın,bende soruları göndereyim.Birlikte "beyin fırtınası" yapalım.
Merhaba
Burçe ,
Bu hafta seninle röportaj yapmak benim için çok keyifli olacak. Stil, tasarım ,zevklerin ve belki uzaktan yakından alakan olmayan konular hakkında küçük bir sohbet yapıcaz.Bence fazla uzatmadan başlamak en iyisi...
G: Bir Moda tasarımcısı olarak modayla aranda nasıl bir ilişki var ? Yakın mısınız yoksa uzak mı?
B: Çoğu zaman uzak, mecburen yakın... Moda ve tekstilin çevresinde dönen üç ayrı meslekle uğraşıyorum. Üçü de birbirinden farkli sezonlara konsantre olunmasi gereken meslekler. Bu adami şizofren bile yapar:). O yüzden meslek dışında modadan ve popüler kültürden uzak olasım geliyor. Lakin moda da aşk gibi vicdansız ve uzaklaşmaya gelmiyor!
G: Koleksiyonda kesinlikle teker teker incelenmesi gereken parçalar var ve bu parçaların birçok işlevi var ,işlevi olduğu gibi hikayesi de var. Bu göz ucuyla bile bakıldığında hissediliyor. Beni ilgilendiren ise tüm koleksiyonu tek başına oluşturma sürecinin nasıl birşey olduğu ? Zor ve karmaşık tarafları neler ?
B: O çizimler benden, kalemimden çıktı mı bir kere, benim olmaktan, tek başına olunmaktan çıkıyor iş. Bir ekip işine dönüyor ve pek çok kişinin emeği oluyor. Benim ekibim 4 kişiden ibaret. Ortağım annem, 2 tane dünyanın en yetenekli ustası ve pattern queenim( onun adı bende bu hep.) Onlar olmadan iş olmaz. Ama o en sancılı realisation dönemleri, eskizler, bazen çöpü boylayan saatler oldukça zor. Hele ki benim gibi mükemmelliyetçi, takıntılı bir insan için çok yorucu. Zira, dediğim gibi moda vicdansiz ve sizin yaptığınız işin üzerine "sleep over it" yapmanıza bile izin vermiyor. Sizi kovalayan sezonlar var işte.
G: Moda tasarımcısı olduğun için hep modayla ilgili sorular soruluyordur yada yaptığın işle.Ben farklılık yaratmak adına,eğer tasarımcı olmasan ,şuna gerçekten hakkını verirdim, diyebileceğin bir meslek var mı? Varsa , kesinlikle ikna edici olmalı..
B: Avukat! Bunu çevremdekiler de hep der. İkna kabiliyetim ve bir şeyi sonuna kadar savunuşum ve savunma şeklimdenmiş. Buna "Sende ki bu çeneden iyi avukat olurmuş" diyen bir anne yorumu da yok değil!:) Ben yeniden başlasam hayata yine bu mesleği yapardım oysa, net! Ama baleyi de bırakmazdım!
G: Evet, tamamiyle özgürsün, kaygısızsın ve limit denen bir şey yok. Kimden , hangi dönemden , hangi mekandan ilham alıp , Burçe Bekrek kadınını yaratırdın ? Yada yarattın mı?
B: Tamamiyle özgürdüm. Küçük markamı yaratırken markamın hedef grubu, bu gruba ait kadın tam bir yaşam stiliyle belliydi. Döneminden, mekanlarına, kokusundan, duruşuna, yediğinden, içtiğine liste uzar gider. Bugün belki de o yüzden Burçe Bekrek Fashion Studio'ya gelirken sen bile ne getireceğini biliyorsun! Çünkü bilinçaltın sana bunu çağrıştırıyor;)
İlk koleksiyonda beni en özgür kılan şey aslında, hiç bağrınmadan, koleksiyon teması için hikayeler, şiirler yazmadan, sadece ve sadece stil ile ve görseller aracılığıyla çaktırmadan kendi hikayemi ve kendi kişiliğimi anlatmamdı. Çünkü Burçe Bekrek için biçtiğim kadın da benden farklı değildi. Ve kendimi tanıtacağım ilk koleksiyonda istedim ki beni de tanısınlar, istedim ki gerçekten mesleğim kendimi ifade etmem için köprü olsun.
G: Son zamanlarda ilgini çeken bir olay, bir defile, bir çekim , bir film yada bir albüm...
B : http://showstudio.com/shop/exhibition/in_your_face#gallery
G: Senin ”MODA” n nasıl birşey ?
B: "Mikro makrodur."
G: “FASHION“ kelimesinin her harfiyle kendi moda anlayışını oluştur.
B: F ast and furious
A ggressive
S eductive
H edonist
I rresistible
O rdinary
N oumenon
Bu hafta seninle röportaj yapmak benim için çok keyifli olacak. Stil, tasarım ,zevklerin ve belki uzaktan yakından alakan olmayan konular hakkında küçük bir sohbet yapıcaz.Bence fazla uzatmadan başlamak en iyisi...
G: Bir Moda tasarımcısı olarak modayla aranda nasıl bir ilişki var ? Yakın mısınız yoksa uzak mı?
B: Çoğu zaman uzak, mecburen yakın... Moda ve tekstilin çevresinde dönen üç ayrı meslekle uğraşıyorum. Üçü de birbirinden farkli sezonlara konsantre olunmasi gereken meslekler. Bu adami şizofren bile yapar:). O yüzden meslek dışında modadan ve popüler kültürden uzak olasım geliyor. Lakin moda da aşk gibi vicdansız ve uzaklaşmaya gelmiyor!
G: Koleksiyonda kesinlikle teker teker incelenmesi gereken parçalar var ve bu parçaların birçok işlevi var ,işlevi olduğu gibi hikayesi de var. Bu göz ucuyla bile bakıldığında hissediliyor. Beni ilgilendiren ise tüm koleksiyonu tek başına oluşturma sürecinin nasıl birşey olduğu ? Zor ve karmaşık tarafları neler ?
B: O çizimler benden, kalemimden çıktı mı bir kere, benim olmaktan, tek başına olunmaktan çıkıyor iş. Bir ekip işine dönüyor ve pek çok kişinin emeği oluyor. Benim ekibim 4 kişiden ibaret. Ortağım annem, 2 tane dünyanın en yetenekli ustası ve pattern queenim( onun adı bende bu hep.) Onlar olmadan iş olmaz. Ama o en sancılı realisation dönemleri, eskizler, bazen çöpü boylayan saatler oldukça zor. Hele ki benim gibi mükemmelliyetçi, takıntılı bir insan için çok yorucu. Zira, dediğim gibi moda vicdansiz ve sizin yaptığınız işin üzerine "sleep over it" yapmanıza bile izin vermiyor. Sizi kovalayan sezonlar var işte.
G: Moda tasarımcısı olduğun için hep modayla ilgili sorular soruluyordur yada yaptığın işle.Ben farklılık yaratmak adına,eğer tasarımcı olmasan ,şuna gerçekten hakkını verirdim, diyebileceğin bir meslek var mı? Varsa , kesinlikle ikna edici olmalı..
B: Avukat! Bunu çevremdekiler de hep der. İkna kabiliyetim ve bir şeyi sonuna kadar savunuşum ve savunma şeklimdenmiş. Buna "Sende ki bu çeneden iyi avukat olurmuş" diyen bir anne yorumu da yok değil!:) Ben yeniden başlasam hayata yine bu mesleği yapardım oysa, net! Ama baleyi de bırakmazdım!
G: Evet, tamamiyle özgürsün, kaygısızsın ve limit denen bir şey yok. Kimden , hangi dönemden , hangi mekandan ilham alıp , Burçe Bekrek kadınını yaratırdın ? Yada yarattın mı?
B: Tamamiyle özgürdüm. Küçük markamı yaratırken markamın hedef grubu, bu gruba ait kadın tam bir yaşam stiliyle belliydi. Döneminden, mekanlarına, kokusundan, duruşuna, yediğinden, içtiğine liste uzar gider. Bugün belki de o yüzden Burçe Bekrek Fashion Studio'ya gelirken sen bile ne getireceğini biliyorsun! Çünkü bilinçaltın sana bunu çağrıştırıyor;)
İlk koleksiyonda beni en özgür kılan şey aslında, hiç bağrınmadan, koleksiyon teması için hikayeler, şiirler yazmadan, sadece ve sadece stil ile ve görseller aracılığıyla çaktırmadan kendi hikayemi ve kendi kişiliğimi anlatmamdı. Çünkü Burçe Bekrek için biçtiğim kadın da benden farklı değildi. Ve kendimi tanıtacağım ilk koleksiyonda istedim ki beni de tanısınlar, istedim ki gerçekten mesleğim kendimi ifade etmem için köprü olsun.
G: Son zamanlarda ilgini çeken bir olay, bir defile, bir çekim , bir film yada bir albüm...
B : http://showstudio.com/shop/exhibition/in_your_face#gallery
G: Senin ”MODA” n nasıl birşey ?
B: "Mikro makrodur."
G: “FASHION“ kelimesinin her harfiyle kendi moda anlayışını oluştur.
B: F ast and furious
A ggressive
S eductive
H edonist
I rresistible
O rdinary
N oumenon
BURÇE BEKREK : http://www.burcebekrek.com/
No comments:
Post a Comment